Metro Türkiye’nin hem sürdürülebilir balıkçılığı destekleme hem de daha sağlıklı beslenmeyi mümkün kılmak için hayata geçirdiği  “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” projesinde balıkların hasadına başlandı.

 

 

500 ton deniz balığı kurtarılıyor.Projede, Türkiye’de ilk kez endüstriyel boyutta levrek ve çipura yetiştiriciliğinde alg yağı içeren yem kullanılıyor.  Analiz sonuçlarına göre normal yemle beslenen balıklara oranla yaklaşık 2 kat daha fazla Omega 3 içeren Metro Premium çipuralar Şubat sonu satışa sunuldu, levrekler ise Mayıs itibarıyla raflara geliyor. 30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfağını ve değerlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla çalışırken sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin merkezine koyan Metro Türkiye, sürdürülebilir balıkçılığı desteklemeye ve balık tüketimini artırmak üzere çalışmalarına devam ediyor. Metro Türkiye’nin bu amaçla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği, özel yem modeliyle Türkiye’de bir ilk olan “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” projesi kapsamında yetiştirilen kültür balıklarının hasadına başlandı. Metro Türkiye’nin öncülüğünde dünyanın en büyük balık yemi tedarikçilerinden Skretting firması ve Türkiye’nin önde gelen balık üreticisi Hatko Su Ürünleri ile iş birliği içerisinde gerçekleştirilen ‘’Yediği Önünde Yemediği Yarında’’ projesi kapsamında, Türkiye’de ilk kez endüstriyel boyutta levrek ve çipura yetiştiriciliğinde alg yağı içeren yem kullanılıyor. Dünyada somon, alabalık gibi balıkların beslenmesinde kullanılan bu alternatif yem modeliyle ülkemizde hem sürdürülebilir balıkçılığa katkı sağlanıyor hem de Omega 3 bakımından daha zengin balıklar üretiliyor. Proje kapsamında yetiştirilen Metro Premium çipura ve levrekler, analiz sonuçlarına göre yaklaşık iki kat daha fazla Omega 3 yağ asidi içeriyor. 2022 yılı sonuna kadar 400 ton çipura ve levrek yetiştiriciliğinin gerçekleştirileceği proje ile 80 bin kişinin yıllık balık ihtiyacının karşılanmasına denk gelen yaklaşık 500 ton deniz balığının kurtarılması hedefleniyor.

 “Mutlu”  balık üretimi sağlanıyor

Türkiye’de kendi markası altında kültür balıklarına raflarında yer veren ilk ve tek marka olan Metro Türkiye, hayvan refahı konusundaki hassasiyeti doğrultusunda Metro Premium markası altında rafa getirdiği balıkların yetiştiği kafeslerde metreküp başına 8-10 kg gibi bir oranda balık bulunduruyor. Geniş ve bol oksijenli özel balık kafeslerde yetiştirilen balıkların hem daha rahat hareket etmesi hem de “mutlu”  balık üretimi sağlanmış oluyor. Ayrıca Metro Türkiye, tüm çiftlik balıklarında olduğu gibi bu balıklarında da hasat tarihi, hangi ortamda yetiştirildiği ve yem bilgisi gibi anaçtan itibaren 12 kriterde %100 izlenebilirlik sağlayarak tüketicileri sağlıklı ve güvenli gıda ile buluşturuyor.

Türüng: “Projemiz sürdürülebilir balıkçılığa, hayvan refahına ve insan sağlığına katkı sağlıyor”

Bu proje sayesinde hem sürdürülebilir balıkçılığı desteklediklerini hem de tüketicilere sağlıklı ve lezzetli balıklar sunduklarını söyleyen Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Projemiz doğaya ve insan sağlığına olan katkısı bakımından üç yönüyle çok kıymetli. Bunlardan ilki, balığın sürdürülebilirliği. Proje kapsamında kullandığımız yem tekniği ile gelecek nesillerin de balık yiyebilmesini için azalan balık popülasyonuna karşı çözüm üretmeye çalışıyoruz.Diğer yandan balığın sürdürülebilirliği için yemi kadar yetiştirildiği ortamlar da önemli diyerek projemiz kapsamında hayvan refahını da gözetiyoruz.  Kafeslerdeki düşük balık yoğunluğu ile balıklarımızın daha az strese girmesini ve pazarda muadili olmayan  “mutlu”  balık üretimini sağlıyoruz. Son olarak projemiz insan sağlığı açısından da ayrı bir önem taşıyor. Günümüzde tüketiciler artık daha sağlıklı, güvenilir ve izlenebilir besinler tüketmek istiyor. Biz de tüketicilere Omega 3 bakımından daha zengin, besleyici, güvenilir ve lezzetli balıklar sunuyoruz. Projenin ilk etabında 150 ton balık yetiştirerek 180 ton deniz balığını kurtarmayı hedefledik ve bu hedeflerimize de ulaştık. Şimdi ise yılsonuna kadar toplam 400 ton çipura ve levrek yetiştirerek, yaklaşık 500 ton deniz balığını kurtarmayı hedefliyoruz.” dedi.

 500 Ton Deniz Balığı Kurtarılıyor!

Metro Türkiye, ‘Kızına Bak Anasını Al’, ‘Palamutlar Nerede?’ gibi sürdürülebilir balıkçılığı destekleme amacıyla 2010 yılından bu yana sektörde öncü çalışmalara imza atıyor. 2018 yılında Türkiye perakende sektöründe kendi markası (Metro Chef) altında taze balık ürünlerini %100 izlenebilirlikle satışa sunan ilk şirket olma ünvanı taşıyor.

 

Metro Türkiye Hakkında

1964 yılında Almanya’da kurulan ve bugün 30’dan fazla ülkede hizmet veren uluslararası perakende şirketi Metro, 1990 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermektedir. 30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve Türk mutfağının şefleriyle birlikte dünyada hak ettiği yere gelmesi amacıyla çalışan Metro Türkiye, bugün Türkiye’nin 21 şehrinde 37 mağazasıyla 4.200’ün üzerinde çalışana istihdam sağlamaktadır. Mağaza operasyonlarının yanı sıra Gıda Sevkiyat Operasyonu (FSD) ile 60’tan fazla şehirde profesyonel müşterilerine gıda sevkiyat hizmeti gerçekleştirmekte; son tüketicilere ve HORECA (otel, restoran, kafe) işletmelerine 40 binden fazla çeşitte gıda ve gıda dışı ürünü, fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek sunmaktadır. Sürdürülebilir İş Ödülleri sahibi olan Metro Türkiye ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri dikkate alarak faaliyetlerini sürdürmektedir. İzlenebilirlik, gıda güvenliği ve gıda atığı alanlarında uzun soluklu projelere imza atan ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sertifikasına da sahip olan şirket yerli üretimi, üreticileri ve kooperatifleri desteklemekte ve coğrafi işaretli ürünlerin yaygınlaşmasına ve ihracatına katkı sağlamaktadır. Metro Chef, Metro Professional, Metro Premium, Aro ve Rioba gibi kendi markaları ile de tüketicilere 5.000’den fazla ürün sunan Metro Türkiye, Türkiye’de “Tarladan Sofraya” gıda güvenliği yönetim sisteminin kurulmasını esas alan uluslararası geçerlilikteki IFS Cash & Carry / Wholesale + IFS Lojistik kombine sertifikasına sahip ilk ve tek şirkettir.

PAYLAŞ

BİR CEVAP BIRAK