Denizli Onkoloji Gönüllüleri Derneği; haftada bir gün onkoloji hastaları ve hasta yakınları için el sanatları kursu düzenliyor.
Onkoloji hastalarının tedavi sürecinde şüphesiz iyileştirici etkenlerden biri de moral. Bu düşünceden yola çıkan Denizli Onkoloji Gönüllüleri (DENOG), haftada bir gün onkoloji hastaları ve hasta yakınları için el sanatları kursu düzenliyor. Tam 7 yıldır düzenlenen kursta el emeği birbirinden güzel ürünler ortaya çıkıyor. Kursları; Merkezefendi Halk Eğitim Merkezi El Sanatları Eğitmeni Derya Şimşek veriyor.Evlerde kullanılmayan şişe, bardak, tepsi gibi eskimiş objeleri boyayarak güzelleştiren kursiyerler, stres attıkları kursta zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar. DENOG Başkanı Nejla Aslan, kursiyerlerin hem kendileri ve dostları hem de dernek için istedikleri objelerden hediyelikler yaptıklarını söyledi. El sanatları kursunda bir şeyler üretirken çok da mükemmeliyetçi olmadıklarını kaydeden Aslan, “Kursiyerlerimiz arasında Kontrol döneminde olan ve tedavileri süren arkadaşlarımız var. Kursiyerlerimizin çoğunun meme kanseri öyküsü var. El sanatları onların kollarını fazla zorlamayan, basit ve zevkle yapılan bir etkinlik. Bu arada kurslarımıza az da olsa hasta yakınlarımız da katılıyor. Hep birlikte bir şeyler üretmekten mutlu oluyoruz. Hiçbir şey için geç değil. El becerisi olsun veya olmasın herkesin bu tür faaliyetlere katılmasını tavsiye ediyorum” dedi.
1El Sanatları Öğretmeni Derya Şimşek ise önceki yıllarda DENOG üyelerine takı tasarım ve tel kırma kursları verdiğini, bu yıl ise ahşap ve cam boyama yaptıklarını dile getirdi. Bu yılki çalışmalarının bir geri dönüşüm projesi olduğunu kaydeden Şimşek, “Evde olan fazla malzemelerle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tepsileri, kavanozları, şişeleri, süs kabaklarını boyuyoruz. Eski objeleri modernize edip kullanılır hale getiriyoruz. Bu faaliyet kursiyerlerimize adeta terapi gibi geliyor. Öğrenmesi çok kolay ve keyifli. İsteyenler evinde de bu tür etkinlikler yapabilir” diye konuştu. Kursiyerlerden bazılarının görüşleri ise şöyle:
Gülhan Aydoğan (DENOG Başkan Yardımcısı):
Buraya gelmek bize terapi gibi geliyor. Ben şahsen koşa koşa geliyorum. Arkadaşlarla birlikte güzel zaman geçiriyoruz. Hem çalışıyoruz, hem konuşuyoruz. Hepimize çok iyi geliyor.
Nurhan Çomuk:
Evdeki eski eşyalarımızı değerlendirdik. Ben eski bir sandalyemi boyadım, evin baş köşesine koyduğum bir mobilya haline geldi. Eski tepsilerimi boyadım. Hepsi de çok güzel oldu. Hocamız bize eskitme, çatlatma gibi bir çok yöntem öğretti.
Işıl Limoncu:
Eski şişe ve kavanozlardan eşimize, dostumuza çok güzel hediyelikler yaptık. Şimdi de tepsi boyuyorum. Buraya geldiğimizde, pandemiyi hastalığı her şeyi unutuyoruz. Bu ortamda arkadaşlarla birlikte olmak başka bir mutluluk.
Günnur Peynir:
Ben kursa yeni başladım. Boyama işi gerçekten çok zevkliymiş, çok sevdim. Ben çocuklarım için şişeden objeler yaptım, tepsi boyadım. Burada nasıl zaman geçiyor anlamıyorum.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)